Hem nasıl özledim sevgilim. Ağaç gibi. Kökünü memleketin toprağına salmış, rüzgara, yağmura, sırılsıklam, bembeyaz kara direnmişim. Kanadı ıslanmış kuş gibi, düştü düşecek fakat göğü kucaklarcasına kararlı. Okumayı eski gazetelerden çözercesine umutla özledim. Sonsuza dek sürecekmiş, hiç bitmeyecekmiş nefes alışverişimiz ben de seni işte böyle kabul ettim. Hem nasıl özledim, canım benim. İsmini yazarken titreyen ellerimle bir bahçede sardunyalar yetiştirdim. Çay içerken ısınan ellerim, musluğun suyundan ıslanan bedenim, pencereyi açınca gözlerimi kamaştıran güneşin sebebi yalnız sen değil misin? Hem nasıl özledim, bitanem benim. Kaç geceyi sabah ettim bilmem, kaçıncı gecedeyim, belki şimdi saatler kadar çaresizim. Bir dağ gibi sessiz, yıldızlar kadar uzakta, düşünceler gibi dilsizim.