Bir son gerek tüm bu olup bitene. Yerden göğe uzanan sarmaşık düzenine, güneş ışığının ulaşması kuytu köşede evlerin penceresine, sabah uyanırken yarım kalan düşlere. Zihnimde beliren seslere gerek, içimde biriken özleme, gözlerine bakan gözlerime. Boydan boya uzanmış denize bir son gerek. Yıldızlı göklere ve rüzgarı dinmeyen dağların üzerine. Yol kenarında ki çiçeğe değil, onu ezen tekerlere. Bir son gerek susuz dilime, teninde ya da avuçların içinde. Islak ve ürkek, dalgalı fakat apaçıktır saçlarında gördüğüm gerçek. Renk renk, bir yudumluk ama bir ömre bedeldir nihayet. Bir son gerek, ellerini tuttuktan sonra neden geç kalmışım demek. Sonsuzdur ihtimaller ve hepsi seninle sonsuza dek sürecek. Hepsine senden bir parça son gerekecek. Denizden, maviden, bulutların çizdiği resimden, avuçlarında ki izlerden.