Yeni bir sabaha uyanmak için çok sebebimiz var. Doyurman gereken bir bebek, aşık etmen gereken bir adam, ellerinle suladığın, sadece sana açan çiçekler var. Bir kadın ki en özel hissetmesi gereken, saçlarından tırnaklarına kadar sevilen, gözlerinde kaybolduğumu bilen. Göz göze uyanmak için kadınından erken uyanan, göz kırpışlarını görmeden hisseden, bir gün değil ki bu aşk, her sabah. Geceye kadar biriken özlem, yatakta buluşan eller, masumca dokunuşlar. Ruhumuzda sarılsın, rüyalarda aklımız başka şeylere kaçmasın diye birleşen iki beden var. Bizim yaşamak için çok sebebimiz var, sevgimize yetmeyen kısa saatler, günler, haftalar var. Yaşayan, geceye güne, rüyalarımıza bildirilen, aşkımıza şahit büyüyen küçük bir beden var. Nefes almaya sebep bir küçük kalp, ellerimizle kucakladığımız tüm vücudu, ikimizden kopan, gözlerini gözlerinden tatmış gibi çilek kokan minik eller var.