Leke gibi alnımda, hastalık gibi kolumda, şifası yok, su temizlemez gibi dudaklarımda cezası. Esen rüzgara set duramamışım, akan suya engel, yansıyan ışığa gölge kalamamışım. Omuzlarım mı devrilmiş, neden kuruyan dudaklarını ıslatmamışım! Kör mü olmuş gözlerim, neden yanaklarına düşen ışığı görmemişim. Yok mu ellerim, rüzgar dağıtmış saçlarını, neden cesaret edip toplamamışım. Çok pişmanım, affet, cahillige gelip dayanmışım. Sudan ummuşum medet, dudaklarına su olamamışım. Şimdi neye yarar bu esaret, uzağında her yer bana ihanet, nefes alıp yaşamak zorunda kalmışım. Affet.