İnsanlık öyle basit şeylere kafa yormuştu ki güneş yetmiyormuş gibi ışığı icat etmişti. Öyle bahtsız bir kaderin ortasında doğmuştuk, her yer istemsizce güneş gibi ışıldıyordu. Çok zaman geçmişti, alışamıyordum bu düzene, sensizliğe. Zihnimiz mi geri kalmıştı yoksa ruhumuza uygun bedenler ancak mı yaratılmış bilmiyordum. Gözlerine baktım ve o an kayboldum, yaratılışım bunu gerektiriyordu. Her yer öyle karanlıktı ki ancak seni seçebiliyordu gözlerim, uçuyormuş gibi huzur doluydum. Tanrı güneşin kör noktasını gözlerine işlemişti, öyle kutsaldı kirpiklerin, hiç birini bu dünyaya terk etmedim.